Genel

Gökhan Duman: “Göçmenleri Anlayabilmek İçin Kılık Değiştirmek Şart Mı?”

Danimarka’nın en çok satan gazetelerinden BT’ nin muhabiri Erik Alexander 1971 yılında cesurca bir karar aldı. Göçmen işçilerin yaşam şartlarını anlayabilmek için onların arasına karışacaktı. Saçlarını boyadıktan sonra 23 Türk işçinin yaşadığı pansiyona yerleşti ve burada onlarla birlikte 14 gün yaşayarak izlenimlerini yayımladı. GÖKHAN DUMAN “Ben hâlâ, bir yabancının, günlük …
Genel

Renata Salecl: “Her Seçim, Aynı Zamanda Bir Kaybediştir”

İnsanlar genellikle seçimin her zaman bir kayıp içerdiğini dikkate almazlar. Hayatta bir yön veya bir yaşam partneri seçtiğimizde, en azından geçici olarak, başka bir seçim yapma olasılığımı kaybederiz. Kaybetme olasılığı üzerindeki bu endişe, bazı insanları herhangi bir seçim yapamaz hâle getirir. SÖYLEŞİ: SERDAR BİLİR CİNS İÇİN ÇEVİREN: HÜDANUR AKKUZU Sloven …
Genel

Erol Göka: “Sevgi Yorulmaz, Seven Yorulur… “

Rıdvan Tulum ve Prof. Dr. Erol Göka Hoca’nın birlikte giriştikleri “Whatsapp Konuşmaları”nın ilkini geçen sayımızda yayımlamıştık. Konu, “Niçin Üzgünüm’ü aramış hep Ayşe Google’da” idi. Bu sayımızda ilk sayıdaki meseleye komşu sayılabilecek bir yere gittiler. Yine bir dizeyle, bir şairle. Zarifoğlu’nın “Sevmek de Yorulur”una bir cevap aramak için. Rıdvan Tulum sordu, …
Genel

Güven Adıgüzel: “Sevmek Zamanı: Bir Görkemli Sınanmak!”

Balzac’ın “bir başkasının hayatını yaşamak” olarak tanımladığı duygu, eğer iki insan arasında kapanmayan bir mesafeyi sürekli olarak tahkim ediyorsa, o zaman meşhur çıkmaz sokak nöbetleri başlar. Bir yol bulunamaz ve yürünemeyen yollar insanın içinde birikir. Sevmek adımlamak ve doyasıya yürümektir oysa. Yürümenin, çıkmaz sokakları terk etmenin, hayatı birlikte omuzlamanın mümkünleri …
Genel

A. Ali Ural: “Yorulmak Sevmenin Başlangıcıdır”

Yorulmayı, sevmenin sonucu olmaktan çok başlangıcı olarak anlamayı tercih ediyorum ben. Meyveyi seveyim ama toprağı, suyu, gübreyi, budamayı, ilaçlamayı, çapalamayı sevmeyeyim, olur mu öyle şey! Bir tek elmada bin yorgunluk vardır. Tarladaki korkuluk, çiftçinin ta kendisidir. Emeğinin yanında bulunamadığı için korkusuna gömlek giydirerek dikmiştir oraya. Bir ağaçtan ödünç aldığı kuru …
Genel

Mustafa Râkım’ın Bilinmeyen Bir Hilyesi

Bu hilye levhasını diğerlerinden ayıran en bâriz fark da, san’at tarihimizde “Mühr-i Süleyman” veya “Davud Yıldızı” adıyla anılan altıgen şeklin burada esas biçimi oluşturmasıdır. Bulunduğu yere şeytanın giremediğine inanıldığı cihetle, Mühr-i Süleyman’ın İslâm tezyînatında kullanıldığı sıkça görülür. Devlet fikri ve hükümet etme yetkisi ilk olarak Hz. Süleyman Peygamber’de kemâl bulduğundan, …
Genel

Mertol Tulum: “Tarih-i Ebü’l Feth, Yalın ve Sanatlı Dil Malzemesiyle Osmanlı Tarih Yazıcılığında Bir İlk Adımdır”

Tursun Beğ’in eseri bir geçiş aralığının ürünüdür. Bir yandan öz dilinin kaynaklarına genişçe yer verir, onun deyiş, deyim ve seslerini duyurur, öte yandan “Yazıcı” diye anılmasına duyduğu tepkiyi dile getirircesine bilgi dağarcığındaki yabancı söz üyeleri ile anlatım araçlarını pervasızca ortaya saçar. Bu dil, ileride Gelibolulu Mustafa Âlî’nin niteliklerini ayrıntılı olarak …
Genel

“Niçin Hep Üzgünümü Aramış Ayşe Google’da?”

Rıdvan Tulum, Erol Göka Hocayla uzun soluklu bir konuşmaya girişti. Üstelik bunu Whatsapp’tan yaptı. Bir dizeden yola çıkarak ama mutlaka tam da bugün içinden geçtiğimiz, geçerken yaralandığımız, bitince yaralarımızı sakladığımız bu günlerin bizi kuşatan kavramlarını konuşmak üzere. İlk durağımız “üzgünlük”. İlk soru da Ahmet Murat’tan: Niçin hep üzgünüm’ü aramış Ayşe …