Doğru Cevabı Değil, Doğru Soruyu Bulamadığımız İçin ‘Bir’ Olamıyoruz

Niçin bir araya gelemediğimize cevap aramaktan ziyade, vahdetle neyi kast ettiğimize dair soru sormalıyız belki de. Zira bendenize sorarsanız, cevabı bulamadığımız için ayrı değiliz biz, soruyu soramadığımız için bir olamıyoruz

SERDAR TUNCER

Fark edeni çok, dert edeni az, çare önereni ise neredeyse yok bir meselemiz var bizim: İttihad-ı İslam. Ve bu konuda kafamız bir hayli karışık. Ümmetin bir türlü bir olamayışına mı ağlasak, hiç olmazsa bir olmamız gerektiği hususunda bir araya gelebilişimize mi mutlu olsak, bu birliğin nasıl sağlanacağı konusunda farklı düşündüğümüz için daha yola çıkarken ayrılmaya başlamamıza mı kahrolsak, bilemiyoruz.

Kafamız karışık. Niçin bir araya gelemediğimize cevap aramaktan ziyade, vahdetle neyi kast ettiğimize dair soru sormalıyız belki de. Zira bendenize sorarsanız, cevabı bulamadığımız için ayrı değiliz biz, soruyu soramadığımız için bir olamıyoruz. Soru çok basit: Ayrılıktan kastımız, birlikten muradımız ne? Hemen cevap vermeyip bir başka soruyla soru-nu-muzu açmayı deneyelim mi? Hangi hususlarda ayrı düşünüp farklı hareket etmemiz bir olmamıza manidir, hangileri değil?

Siz, cins cins sorular sorup bizi yorma Serdar Tuncer demeden önce kastımı ‘tespit ve temennide mutabıkız da teklife dair bir ölçümüz yok’ diye arz edip meseleyi daha anlaşılır bir üslupla açmaya gayret edeyim.

Devamı Cins Dergi Haziran sayısında..