3 SORUDA

PROF. DR. ALİ ŞÜKRÜ ÇORUK

-Neden okuyalım?

Okumak insanın zihinsel ve ruhsal ihtiyaçlarını giderme, olgunlaşma yolunda en anlamlı eylemlerden birisidir. Olgunlaşma, bilme, öğrenme kişinin her yaşta ve zamanda eksiğini fark edeceği bir süreç olduğundan okumanın da buna bağlı olarak bir ömür boyu devam edeceğini söyleyebiliriz. Dünya sürekli bir devinim hâlinde. Bu devinim fırtınasında ayakta kalabilmek, tutunabilmek oldukça zor. Çağın olumsuzluklarına karşı koyabilmenin bir yolu da güncelleyerek kullanıma sokacağımız hafızanın bize sağlayacağı imkânları kullanmak. Kitaplar bizim üretimimiz olmayan yüzyıllar içinde birikmiş insanlık hafızasına ulaşmamızı, sahip olmamızı kolaylaştırıyor. Hafızanın kilitli sandığı kitaplar tıpkı bizden öncekilerin hayatına değer kattığı gibi bizim de hayatımıza değer katacaktır. Bununla birlikte okumak eylemini tek bir anlam etrafında yazılı olan şeyi okumak anlamında değerlendirmenin eksik olacağını düşünüyorum. Vaktinin büyük kısmını dış çevreden soyutlanarak kitaplar arasında geçirmek eksik bir okumadır. Etrafa bakmak, zamanı ıskalamamak, Uzun İhsan Efendi’nin dediği gibi “Dünyanın şahidi olmak” da bir okuma biçimidir. Evet, dünyaya nasıl bakacağımızı birilerinden, kitaplardan öğreniriz ancak var olanın üzerine kendi yorumumuzu inşa etmek zorundayız. Aksi hâlde kendimiz olmaktan uzaklaşır kötü bir kopya oluruz. Özde inanç ve onun biçimlendirdiği bir ahlak anlayışı bu çetin yolculukta bize rehber olacaktır. Üçüncü bir okuma biçimi de dinlemektir. Gelenekten gelen sohbet ve meclis kültürü bunun somut örneğidir. Eskiler, âdâb dairesinden çıkmamak kaydıyla konuşmayı ve dinlemeye önem verirlerdi. Bu ortamlarda kişiye sadece bilgi verilmez, canlı bir şekilde kültür aktarımı sağlanırdı. Sorulan sorular ve cevaplar ışığında konuşmacının kendi kendisini tashih etmesi de mümkündü. Kitapta böyle bir şey maalesef yok. Yanlış bilgiyi tashih etmeniz için sonraki baskıları beklemek gerekecektir. Ayrıca kendinizi de okumayı ihmal etmeyin.  

-Ne okuyalım?

Öğrencilerden ve çevreden bize gelen en zor sorulardan birisidir bu. Ne okuyalım? Verdiğimiz cevap ise basittir: Eksikliğini hissettiğiniz, ihtiyaç duyduğunuz alanlarda okumalar yapın. Tek bir alana tıkılıp kalmayın. Edebiyatın yanında felsefe, psikolojinin yanında ilahiyat, tarihin yanında antropoloji vs. insanı ilgilendiren her bilgi ve disiplin bizi de ilgilendirir. Bu yüzden okumalarımızı belli bir alanla sınırlı tutmamak gerekir. Bütün kitapları okuyamayacağımıza göre elbette bir seçme yapmanız gerekecek. Seçme yaparken başta sıkıntı çekeceksiniz ancak zaman ilerledikçe temyiz kuvvetiniz artacak. Kitaplardan başka metin olarak dünyayı, tabiatı, yaşadığınız şehri, çevreyi ve insanları da okuyun derim.

-Nasıl okuyalım?

Bu noktada herkesin kendisine has bir tekniği olmalı. Kimileri sayfaların altını çizerek, kendilerine göre önemli kısımları tespit etmeye çalışır, sayfa kenarlarına notlar çıkarır. Kimileri ise kitaba kıyamaz çıkardığı notlar için bir defter tutar. Ben birinci gruptanım. Satırların altını çizerek ve kenara notlar alarak kitabın yazılış sürecini bir şekilde devam ettirmek, yazarla konuşmak istiyorum.

Posted in Genel