Devlet-i Ebed Müddet

Bir fikir, gerçek bir fikir asla devletin bahçesinde yetişmez. Senin gaddar bir mendebura dönüşmen, kapkara bir kalple devletin yeni düşmanlarından başka bir şeyi görmemen sadece eldeki tohumları da çürütmeye yarar. Sen kalbinden merhameti söktüğünde, rahmeti çıkardığında olan yine bize olacak. Devletçilik böyle bir şey. Halbuki bizi devlet değil bir fikir kurtaracak. Bizi bir fikir kurtaracak. Devleti kurtaracak olan da o fikirdir.

Eren Safi

Yirmili yaşlardaki İslamcı arkadaşlara soruyorum “Bu iş partiyle olmaz!” şeklinde bir şey duydunuzmu diye. Çoğunun haberi yok. Tıpkı şimdiki solcu çocukların mesela devrim kentten mi kırdan mı başlayacak tartışmalarından habersiz oldukları gibi İslamcı gençlerin büyük bir çoğunluğu da 1980’lerin hararetli siyasi tartışmalarından bihaber. Tabi bu bir siyasi tartışmadan, bir ideolojik pozisyondan ziyade, yeniden doğan büyük bir fikirdi. “Bu iş”, büyük bir fikrin adı, bir fikrin iki kelimeyle işaret edilen remziydi. Bunu konuşacağız. Bu arada haksızlık etmeyeyim. Bugün yirmibeş yaşında olan çocuklar on yaşındayken AK Parti iktidara geldi. İslamcılığı da, Kemalizm’i de, Liberalizm’i de, sağı da, solu da bizim baktığımız yerden görmüyorlar. Ne de Emperyalizm’den veya Siyonizm’den bizim anladığımızı anlıyorlar.

Ne “Tasavvufi Ahlak” veya “Musahabe”yi ne “Kuran’a Göre Dört Terim” veya “Yoldaki İşaretler”i ne “Üç Mesele”yi bizim gibi okudular. Okudulularsa. Solda bugünkü gençlerle Hikmet Kıvılcımlı veya ATÜT tartışmaları üzerine konuşmak ne kadar anlamsızsa burada da mesela Erol Güngör, Nurettin Topçu veya görülüyor ki artık İhvan-ı Müslimin üzerine bile konuşmayı denemek boşa kürek çekmek demek oluyor. Hem okur yazarlık artık bir fikir sahibi olmak için şart olmaktan hızla çıkıyor hem de belki de yeni bilgilenme biçimlerinin popülaritesi karşısında klasik öğrenme ve ölçme tartma yollarına iltifat edilmiyor. Mısır’dan, Pakistan’dan, İran’dan neleri, hangi görüşleri ithal etmiştik, neyi kabul etmiştik, neleri tartışmalı sayıyorduk, neleri reddediyorduk üstünde durmuyoruz artık.

Devamı Cins Dergi Ekim 2016 sayımızda…

Posted in Genel