O Aydın Doğan Kapağı Buraya Gelecek!

Bağımsız ve hatta anarşist soslu Leman’ımızın her daim alıcısı Aydın Doğan oluyor. Kimse çıkıp da yahu meşru olmayan iktidara da birkaç laf…Hişş! Leman bağımsız olduğunu zannediyor. İşin tuhaf yanı Leman dergisi gerçekten boyun eğmediğini zannediyor mu yoksa bağımsızlık sloganlarını kullanarak Aydın Doğan’ı çevreleyen bir zırh mı inşa ediyor, emin değiliz.

MERVE TAŞCI

Timothy Leary’nin aydınlanmaya giden yolun büyülü mantarları yemekten geçtiğini söylediği bir dönemdi 1960’ların sonu. Yaklaşık seksen yıla mal olmuştu bizim aydınlanmamız. Ne hikmetse büyülü mantarımızın adını Cumhuriyet koymuştuk. İspanyolca isimler gibi ikinci, üçüncü ve hatta dördüncü isimlerimiz dahi vardı: Demokrasi, Hümanizm, Özgürlük, Barış. Bu böyle gidedursun, sistem hiç değişmedi.

Hala bizden olan ve olmayan vardı. Sahnenin önündekiler ve arkasındakiler vardı. Kötü adamlar aramızda rahatça dolanabiliyordu.

Kürtleri kullanamadığında Kürtlere Kart-kurt diyor, MHP’yi kullanamadığında “bu ülkücüler de çok bozdu, önünü alamadık” diye bas bas bağırıyordu. Liberaller sisteme ön ayak olmadığında Liboş diye damgalanıyor, oligarşik sermayenin maskelerini eve kadar taşımaları için solcular dönem dönem yoldan çevriliyordu. Elbette, sistemin zaman aşımına uğramış hataları savunulsun diye “aydın” diye bir element uydurmayı da ihmal etmediler. Nasıl diye soran oldu mu hiç öte taraftan bilemem, fakat ben söyleyeyim siz anlayın. Yalçın Küçük’ün “mizahı aydın olmanın vazgeçilmezi” olarak gösterdiği yerdeyiz.

yazının devamı Cins Dergi Ekim 2015 sayısında…

Posted in Genel