‘Kelime’lerimiz kadarız!

“Ben okuma bilmem” sırrının sahibi, kelimelerin kendisinden bahsetmekle şeref bulduğu peygamberimiz, Kalbi doğru olmayanın imanı, dili doğru olmayanın kalbi doğru olmaz, buyurmuşlar. Hakkın rızasının imanla, imanın kalple, kalbin dille, dilin kelimelerle irtibatı var. İnsanın eylediği her şeyin söylediği ile söylediği her şeyin eylediği ile bir rabıtası var.

SERDAR TUNCER

Elbiselerimizle şık, simamızla güzel, bakışımızla derin, yürüyüşümüzle alımlı, cüzdanımızla muteber, tellallığımızla bilge, taatimizle kul ve nihayet nefesimizle var olduğumuzu zannetsek de, biz sadece kelimelerimizle varız, kelimelerimiz kadarız.

Konuşuyoruz kelimelerle, düşünüyoruz, anlaşıyoruz. Ötesi, susmak için bile kelimeye muhtacız, hatta anlaşamamak için bile. Henüz harften ve heceden haberimiz yokken, bir ‘ingaa’ ya sadece annemizin anladığı bir ‘ıhh ıhh’ a bürünüyor kelimeler. Dudaklarımızın takat getiremediği yerde ellerimizle destekliyoruz heceleri. İşitemeyen ve ifade edemeyenlerimiz tamamen el ve mimikleriyle kuruyor cümlelerini. “Varsın yine bir yudum su veren olmasın / Baş ucumda biri bana su yok desin de” diyoruz. Son nefesteki sudan kıymetli oluveriyor, su yok diyen birinin sesini duymak. İnanıyorsak o son nefesteki şehadet kelimesi ebedi âlemde yoldaşımız oluyor, inanmıyorsak bizden geriye kalanlara son hatıramızın hediye paketi yine kelimeler…

Her şeyin kendisi için yaratıldığı insanın kelime ile hukuku böyle de, o diğer her şeyin kelime ile muaşakası daha mı az sanki? “Ol!” diyen olmasaydı, “ol” olmasaydı; insan ve her şey ve dahi kelime olur muydu? Başımızın belası hâsılı kelimeler, kalu beladan beri.

“Ben okuma bilmem” sırrının sahibi, kelimelerin kendisinden bahsetmekle şeref bulduğu peygamberimiz, Kalbi doğru olmayanın imanı, dili doğru olmayanın kalbi doğru olmaz, buyurmuşlar. Hakkın rızasının imanla, imanın kalple, kalbin dille, dilin kelimelerle irtibatı var. İnsanın eylediği her şeyin söylediği ile söylediği her şeyin eylediği ile bir rabıtası var.

Kelimelerimize kalbimizce yüklenen manalardan doğuyor ya da kayboluyor değerlerimiz ve değerlerimizi ifade ettiğimiz kelimelerin varlığı yokluğu, ya da içinin nasıl doldurulduğuyla kıvam buluyor, yok ya da var oluyor en ulvi manalar kalbimizde.

Kelimelerimiz ele veriyor bizi. Nereye ait olduğumuz sorusunun cevabını başkasına kelimelerle veriyoruz, kendimize ise kelimelerimiz susuyor.

Devamı Cins Dergi Kasım sayısında..

Posted in Genel